Oynamayın.
Sizi öyle bir ters köşeye yatırır ki.
Düştüğünüz yerden bir daha ayağa kalkamazsınız.
Seçimlere 61 gün kala seçim sürecinin nasıl işleyeceği az çok belirginleşmeye başladı.
Cumhur İttifakı Afet bölgesinde yapacağı çalışmalar.
Saracağı yaralar kadar başarılı olmayı hedefliyor gibi.
Millet İttifakı, aslında hisseli harikalar kumpanyası gibi görüntü vermeye devam ediyor.
Koltuk savaşları pardon, koltuk pazarlıklarından kurtulabilirse ne yapacağını göreceğiz.
Şu ana kadar daha çok Tayyip Erdoğan nefreti ya da kompleksi üzerinden söylemler geliştiriliyor.
Ortak söylemleri ne?
Bu iktidardan kurtulmak.
Neden?
Çünkü ekonomiyi mahvetti.
Türkiye’yi Suriye bataklığına soktu.
Demokrasi yok.
En son bomba da Millet İttifakının adayından geldi.
Ne dedi, “iktidara geldiğimizde Ukrayna’nın tarafında yerimizi alacağız”
Kiminle yapacaksın?
Millet İttifakı bileşenleriyle.
Bu bileşenler ile ortak bir antlaşmaya da imza atıldığı söylendi.
(Bir tek ittifak üyesi alınan kararı imzalamaz ise o iş yapılmayacak.)
Vay arkadaş!
……………………………………
Ak Parti 2002’de iktidara geldiğinde ekonomi bakanı oldu.
Üstelik Cumhuriyet tarihinin en uzun süre o koltuğu dolduran bakanı olmadı mı?
İlk geldiğinde ne yaptı.
Kemal Dervişin tüm politikaları devam ettirdi.
Bana göre bugün yaşanan ekonomik sıkıntıların temelinde harcı olan kişidir.
Kim?
İttifak üyesi Deva partisi Genel Başkanı Ali Babacan
………………………………..
Suriye sınırına asker indirdiğimiz gün.
Dönemin Başbakanı ne demişti?
“Cuma namazını Şam Camii’nde kılacağız”
Ardından Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren İŞİD denen örgüt ile yaptığı açıklamada
“Onlar terörist değil, bir grup öfkeli Müslüman gençler” dedi.
Elinde inanılmaz dosyaları var.
Bir açarsa Türkiye karışacak.
Da, o dosyalardan henüz tık yok.
Kimdi bu Başbakan?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu.
…………………………………
93’te Madımak Oteli’nde 33 canımızı yakarak ya da dumandan boğularak ölmesine neden olan katillerin savunuculuğunu yapan avukatı ne demişti.
” Kalabalık yakmaya değil, en demokratik hakları olan tepkilerini dile getirmek için orada toplandı”
Oysa o gün bu ülkenin vicdanı yakıldı.
Katillerin avukatlığına soyunan kimdi.
Dönemin belediye Başkanı
Saadet Partisi genel Başkanı Temel Karamollaoğlu.
…………………………………………
Seçildiği ilk günden bu yana ağzından düşürmediği Demokrasi söylemini öncelik parti içi Demokrasi’yi yok ederek bu konuda ciddi istikrar sahibi olduğunu gösteren Genel Başkan.
Millet İttifakı’nın adayı, Kemal Kılıçdaroğlu.
İktidara geldiğinde iç ve dış siyaseti 180 derece ters çevireceğini söyleyen lider.
Kendi deyimi ile, “ Suriye bataklığına girmemiz hata idi”
Suriye’den çıkıp boşalttığımız alanları kime bırakacak?
YPG ile Amerika ya da Fransa ve Almanya’ya mı?
Libya’dan çekilip Fransızların Ak Deniz’de at koşturmalarının önünü mü açacak?
Daha birkaç gün önce Rusya- Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yerimizi alacağız şeklinde söylemlerin altında ne yatıyor?
Ukrayna bu savaş başladığından bu yana Türkiye’ye minnetlerini anlatıyor.
Onlara verdiğimiz Siha’lar, Rusya’ya karşı en ciddi savunma aracı oldu.
Bu mana da şarkılar bile yaptılar.
Yani durduğumuz yerden son derece memnunlar.
Kim memnun değil?
Avrupa.
Ülke çıkarlarından vazgeçip.
Davosçuların, Fransa’nın ve Almanya’nın çıkarları için mi?
Dış politika kimler için şekillenecek?
Neyin diyet borcu?
……………………………..
Aşın artık şu Tayyip Erdoğan kompleksini de
Elle tutulur politikalar üretin.
Böyle devam ederseniz.
Ne Büyükerşen.
Ne de Yavaş, İmamoğlu kurtaramaz.
Demem o ki.
Halkın hafızası ile oynamayın.