Türkiye'de ilk basarili organ nakli ameliyati, 3 Kasim 1975 yilinda Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafindan gerçeklestirildi. O günden itibaren de 3-9 Kasim günleri, ‘Organ Bagisi Haftasi’ olarak çesitli etkinliklerle ülkemizde kutlanmaya baslandi. Ancak organ bagisi, sadece ülkemizde degil dünyada da organ yetmezliklerine bagli gelisen ölümler giderek artiyor. Organ nakilleri ise bu taniyi alan hastalarin tek tedavi sansi olmaya devam ediyor.
eKonsey online medikal saglik
platformu doktoru ve ayni zamanda Acibadem International Hastaliklari Iç
Hastaliklari ve Nefroloji Uzmani Prof. Dr. Ülkem Çakir, Her yil 3-9 Kasim
tarihlerinde düzenlenen 'Organ Bagisi' haftasinin ana amacinin yasamak için
organ bagisina ihtiyaç duyan son dönem organ yetmezligi hastalari konusunda
duyarliligi ve farkindaligi arttirmak oldugunu söyledi. “Zorlasan yasam
kosullarinin ve yasamak zorunda oldugumuz zor zamanlar bu konuya olan
hassasiyetimizi azaltmamali” diyen Prof. Dr. Ülkem Çakir, “Unutmayalim ki
birakacagimiz en güzel miras hayattayken yapacagimiz organ bagisidir” diye
konustu.

23 binden fazla kisi organ
bagisi bekliyor
Organ bagislamanin, ayni zamanda baska birine can bagislamak anlamina da geldigini söyleyen Prof. Dr. Çakir, “18 yasini geçen ve akli dengesi yerinde olan herkes organ bagisinda bulunabiliyor. Nakil için gerekli organlar, ya beyin ölümü gerçeklesmis kisilerin organlarinin, yakinlari tarafindan bagislanmasi sonucu ya da gönüllü kisilerin canli verici olmalariyla elde edilebiliyor. Ülkemiz canli vericili organ nakilleri oldukça basarili, ancak organ bagisini desteklemenin en iyi yolu, beyin ölümü gerçeklesen kisilerden alinacak organlarin arttirilmasiyla mümkün. Saglik Bakanligi verilerine göre, beyin ölümü gerçeklesen her dört olgudan sadece bir tanesinin organlari yakinlari tarafindan bagislaniyor. Su an ülkemizde 952’si kalp, 68’i akciger, 1.715’i karaciger, 20 bin 901’i böbrek, 283’ü ise pankreas nakli bekleyen toplamda 23 bin 919 kisi, bulunacak organla hayata yeniden baslamanin hayalini kuruyor” dedi.
Pandemi organ bagisi bekleyen
hastalari olumsuz etkiledi
COVID-19 pandemisinin özellikle organ bekleyen hastalari çok olumsuz etkiledigini söyleyen Prof. Dr. Çakir, 2019’da gerçeklestirilen 5 bin 760 organ naklinin, 4 bin 397’sinin canli vericiden, 1.363’ünün beyin ölümü gerçeklesmis vericiden yapildigini belirtti. Pandemi nedeniyle bu sayilarda bir düsüs gözlendigini anlatan Prof. Dr. Çakir, “2020’de 3 bin 441’i canli vericiden, 411’i beyin ölümü gerçeklesmis vericiden olmak üzere toplam 3 bin 852 organ nakli yapildi. Bu yilin ilk 10 ayinda ise 3 bin 260’i canli vericili, 454’ü ise beyin ölümü gerçeklesmis vericilerden olmak üzere 3 bin 714 organ nakli gerçeklestirildi. Yogun bakim yataklarinin pandemi hastalarina ayrilmak zorunda kalinmasi nedeniyle bagis sayilari azaldi. Ayrica bekleme listesindeki hastalarin bir bölümü de kendilerine virüs bulasacagi endisesiyle tedavilerini yarida kesti ve organ nakli olmaktan çekindi. Organ bagisi bekleyen hastalar nakil operasyonu sonrasinda kullanmak zorunda olduklari bagisikliklari baskilayan ilaçlarin kendileri için risk olusturabileceginden de korkuyor. Oysa organ nakli olmasi gereken hastalara, tedavilerinin geciktirilmesinin kendileri için yasamsal bir tehdit olusturdugu ve gerekli önlemler alindigi takdirde güvenle nakil olabilecekleri bilgisinin mutlaka verilmesi gerekiyor. Saglik Bakanligi tarafindan belirlenen güncel kurallara uyuldugunda, hastalarin tetkik ve tedavileri, deneyimli organ nakli merkezlerinde güvenle yapilabiliyor. Gerek canli vericili gerekse beyin ölümü gerçeklesmis vericilerden yapilan organ nakillerinde rutin testlerin yani sira, COVID-19 antijen-antikor testlerinin yapilmasi, izolasyon önlemlerine uyulmasi süreci kontrollü hale getiriyor. Bu baglamda hastalarin operasyon sonrasi da yakindan takibi önem tasiyor” diye konustu.
Bagislanan organlar farkli
kisilerde yasamaya devam ediyor
eKonsey online medikal saglik
platformu doktoru ve Acibadem Bursa Hastanesi Üroloji ve Böbrek Nakli Bölümü
uzmani Prof. Dr. Bülent Oktay ise yasamsal organlarin görev yapamayacak sekilde
bozulmasi durumuna organ yetmezligi denildiginizi belirterek sunlari anlatti:
“Eger uygun bir organ yerine
koyma tedavisi yapilamazsa, kisi yasamini kaybeder. Günümüzde en sik
rastlanilan organ yetmezlikleri arasinda kalp, karaciger ve böbrek yetmezligi
geliyor. Böbrek yetmezliklerinde, kisa dönemde yasam destegi saglayan diyaliz imkâni
bulunuyor. Kalp ve karacigerde ise bu olanak yok. Yeni bir organ bulunamazsa
kisa sürede yasam son bulabiliyor. Bu nedenle organ bagisi, organ yetmezligi
olan hastalar için yasam kurtarici oluyor.

Organ bagisi islemi nasil
gerçeklesiyor?
Organ bagisi hem canli bir insandan hem de yasamini kaybetmis kisiden yapilabilir. Böbrekler her bedende iki adet oldugu için, yasiyorken biri bagislanabilir. Ancak bagislanacak kisi, akraba veya yakin dost olmali. Karacigerin yarisi nakledilebilir ve bu nedenle de canli verici olunabilir. Kalp yetmezliginde ise böyle bir durum bulunmuyor. Ölen bir kisiden yapilan organ bagisi, organ yetmezligi olan hastalar en iyi çözümdür. Öldükten sonra vücudumuzun yumusak dokulari, toprak altinda bakteriler tarafindan yok edilir. Bagis yapildiginda ise organlarimiz, farkli kisilerde yasamaya devam edecektir. Bir ölüden, organ bagisiyla en az alti hastaya yeni bir yasam olanagi sunulabilir. Hayatini kaybeden her kisiden organ bagisi alinamaz. Yogun bakim sartlarinda, bedeni saglam, beyin islevi problemli hastalar tüm ugraslara ragmen kurtarilamaz ise özel beyin testleri sonrasinda öldügü ispatlandiktan sonra, yakinlarina bagis için basvurulur. Bagis alindigi takdirde, hayatini kaybeden kisi ameliyata alinir. Ameliyatta çikartilacak organlar hasta bir kisiyi iyilestirmek amaciyla kullanilacagi için, canlidaki ameliyat ile ayni prensiplerle organlar alinir ve islemi sonunda vücut bütünlügü korunmus olur. Vücut orta hattaki ameliyat çizgisi disinda bir degisiklik olmaz. Organlar alindiktan sonra, ölünün doku gruplari saptanir ve Saglik Bakanligi’ndaki merkezi listedeki hastalarin dokulariyla, bir bilgisayar programi kullanilarak uygun hastalar saptanarak organ, alici adayi hastanin kayitli oldugu hastaneye haber verilerek özel soguk kaplarda gönderilir. Organ nakli merkezi, bakanligin belirledigi hastalari çagirip son karsilastirma testlerini yapar ve en uygun hastayi belirler. Organ nakli ekibi ameliyati gerçeklestirir ve hastayi takibe alinir.
Ülkemizde binlerce hasta organ
bekliyor. Kisilerin yasam süreleri uzadikça bu sayi daha da artiyor. Organ
yetmezligi, hastalarin yasamini kisitlamasinin yaninda, özellikle diyaliz olmak
üzere pahali bir tedavidir. Organ bagisi ve nakli, hastalarin yasamini
kurtarirken ayni zamanda ülke ekonomisine de katki saglar. Organ bagisi,
insanlik ve ülkemiz için yapabilecegimiz en iyi uygulamalardan birisidir.”