Sebahattin KARACA


EFSANE BASKAN NIHAT DIRIM 'FOÇADAN BIR YILDIZ KAYDI'


Subat’in ilk günleriydi. Otelin salonunda birkaç eleman ile toplanmis sezon hazirliklarini görüsüyordum. Baskanin geldigini ve lobide oldugunu bildirdiler.

Toplantiya ara verdim. Baskani lobide karsiladim. Ayaktaydi. Yaninda iki kisi daha vardi. Iki-üç saniye Mart’taki yerel seçim için gelmis olabilecegini düsündüm. Yanilmamisim. Bir köseye oturduk. Karsilikli hâl hatir sorduk. Isler, güçler ve birazda siyasetten dem vurduk. 

Baskan söze girdi. 

“Uzatmadan söyleyeyim. Yerel seçim yaklasti. Iki ay kaldi. Önümüzdeki dönem Belediye meclisinde, meclis üyesi olarak görev almani çok istiyorum” dedi. Geriye yaslandi ve topu kucagima birakti. 

Mesele bana göre çok önemliydi, ciddiydi ve sorumluluktu. Nihayetinde mesele Foça’yi yönetme meselesiydi. 

Böyle zamanlarda hemen cevap vermek yerine, bir gün beklemeyi, üzerine bir gece uyumayi isterim hep. 

“Baskanim, teklif için tesekkür ederim. Isim gücüm oldukça fazla, yetismekte zorluk çekiyorum. Ancak buraya kadar gelmeniz ve böylesi önemli bir göreve beni davet etmis olmaniz gurur verici, yine de ben birkaç gün düsündükten sonra size dönüs yapsam cevabimi o zaman versem olur mu” dedim. 

“Olur” dedi kabul etti. Kabul etti etmesine, ama kisa süreli saskinliginin yani sira hafif de olsa içinde bir burukluk yasadigini bakislariyla hissettirdi.  Ya da bana öyle geldi.

Agzimdan çiktigi gibi yaptim. Ince eleyip sik dokudum. Foça’ya hizmet onurdur diye düsündüm. Yogun tempoda çalismama ragmen davete olumlu yönünden baktim ve kararimi verdim.  

Ertesi sabah makamina gittim. Kendisiyle görüsmek için önceden gelenler vardi. Sirami bekledim. Sira bana gelince, belli ki disarida bekledigimden bilgisi olmus. Bu defa kendisi çikti disari, yanima geldi, “Hos geldin” dedi. Birlikte baskanlik odasina geçtik.

SARTLAR MI, O DA NE?

Oradan, buradan konusma süreci bitince “kararin ne” dedi. 

“Olumlu ama iki sartim var” dedim. Güldü ve “Ne gibi sartlar Allah askina, çok insan var meclise girmek için can atip kosturuyor, sen ise sart kosuyorsun, bir anlam veremedim.” dedi.

“Ben yine de düsüncelerimi paylasayim baskanim” dedim ve söze girdim. 

“Birinci sartim; ön seçimde hiçbir delegeye, bana oy vermeleri dogrultusunda ricada bulunmayacaksin. Benim için hiçbir delegeden oy istemeyeceksin. Adayligimi koyarim. Sandiktan da seçilmis olarak çikarsam, seçilmis bir meclis üyesi sorumlulugu, bilinci ve gururuyla aslanlar gibi çalisirim.  

Ikinci sartim ise su; Foça’da üç -dört acente var. Hepsi farkli ülkelerden bin bir güçlük ve gayretle turist getiriyor. Turiste verilebilir nitelikte yatagi olan ve iyi hizmet veren otel sayisi yeterli degil, çok az. Belediyenin denize sifir, hatta önünde plajlari olan birkaç mülkü var. Buralardan hiç olmazsa birine ya da ikisine otel yapilmali. 

Belediye Baskani olan rahmetli babanizin ön görüsü ve çabasiyla 1967 yilinda açilan ve her yönden Foça’ya otuz bes yil fayda saglayan Fransiz Tatil Köyü örneginde oldugu gibi, sizin de bir – iki otel yaptirmak gibi düsünceniz varsa, programinizda olacaksa ve bende basarabilir meclise girersem, sizinle çalismak isterim” dedim.

“Birincisi çok kolay hiçbir delegeye ne seninle ne de baska adaylarla ilgili hiçbir sey söylemem.  Zaten dogru olani da bu. Ikinci sartina gelince, emin ol tam da bu sebepten dolayi senin meclise girmeni istiyorum. Çünkü Foça’ya konaklama tesisi kazandirmak, ilk yapacagimiz islerden birisi olacak. Bunun yani sira kanalizasyon, aritma, kati atik depolama alani, balikhane, sosyal tesisler, agaçlandirma, yesil alanlar yaptirmak ise, önümüzdeki dönemimizin en önemli öncelikleri arasindadir.” dedi. 

Kisaca iki önemli konuda anlastik. Ayni gün parti Ilçe yönetimine basvurumu yaptim.  Delegelerle görüstüm. Ön seçim gününün aksami delegelerin oylariyla sandiktan seçilmis meclis üyesi adayi olarak çiktim.

1994 yerel seçimi yüksek tempoda ve çok hararetli geçti. Baskan adayimiz Nihat Dirim, ikinci kez eski baskanlardan Serdar Mersin’e karsi girdigi hizmet yarisinda ipi gögüsledi ve yeniden seçilmis baskan olarak çikti. 

Serdar Mersin, sirasiyla Ilçe Seçim Kuruluna, Il Seçim Kuruluna, Merkez Seçim Kurullarina itirazlarda bulunda. Nihai kararin gelmesi yaklasik yirmi gün sürdü. Bu süreç çok gergin ve sancili geçti. 

Bu karar sürecinin sonunda Ilçe Seçim Kurulu Baskanlik Mazbatasini ikinci kez seçilen Nihat Dirim’e verdi. 

3 Haftalik suskunluk ve heyecanli bekleyis, yerini bir anda bayram sevincine birakti. Oy verenler, destekleyenler, sempati duyanlar Belediye meydaninda kimseleri rahatsiz etmeden halaya durdu ve kendiliginden olusan cosku seli ile geç vakte kadar eglendiler.  

NEDEN EGLENMESINLER KI? 

Kazanan sadece Nihat Dirim ve partisi degildi. Kazanan Foça’nin ve demokrasinin ta kendisiydi.  Katilim ve seffaflik onun yolu oldu. Bu yolda ilk halkayi Belediye meclis üyeleri ile kurdu. Sadece kararlarda degil her bir meclis üyesinin beceri ve yeteneklerini uygulamalarda kullanmalarina firsat verdi. Böylece ben dahil tüm meclis üyelerinin canla basla çalismasini sagladi. 

Ikinci halkayi, yani gerçek basariyi uygulanacak projelerde ilgili taraflarin katilimi ile sorunlari daha kolay çözerek yakaladi.

Üçüncü halka halki yönetime katmakti. Foça genelinde yapilacak ya da çözülecek ne varsa, hemen hepsinde referanduma gidercesine halkin büyük bir çogunlugunun görüslerini aldi.  Çatisma yaratabilecek konulari bile demokratik teamüller içinde herkesi memnun edecek ortak çözümlerle halletmeyi basardi.

Nihat Dirim, bir önceki döneminde; barisçil söylemlerle ve uluslararasi düzeyde çalisarak Marsilya ile Foça arasindaki baglari güçlendirmis, Yunan yetkililerle iyi iliskiler kurarak öncelikle Midilli ve Foça’lilar olmak üzere iki yaka insanini bir araya getirmis, mübadil olup gidenlerle, buraya gelenleri bulusturmus özel bir insan, özel bir baskandi. 

Her alanda uyguladigi katilimci siyaset anlayisiyla dikkat çekti. Bu baglamda genis kitlelerin güvenini kazandi. Kendisine inananlarin destegini aldi ve daha ilk yillarinda Foça 11 Eylül Futbol sahasini yoklar içinde yapti. 

Ingiliz Burnu’na, Yeni Foça ve Izmir yollarina diktirdigi binlerce fidan, simdi Foça’nin yesil yüzü oldu.

FOÇAYI FOÇALILAR KORUYACAK

Üçüncü dönem kazilari, Nihat Dirim’in birinci dönemine denk geldi. Bu alanda ortaya çikan sorunlari ustalikla çözdü. Biri geçmiste digeri halen yasanan iki Foça oldugunun bilincindeydi. Antik Kent Phokaia ile yasanan Foça’nin varliklarini birbirlerini yok etmeden sürdürmesi geregine dikkat çekerdi. “Foça korunacaksa bu is Foçalilarla birlikte yapilmalidir” diyerek Foçalilari bu sürecin içinde tutardi.

Birinci döneminde bütün bunlari yapan, kazandigi deneyimlerle ikinci dönemde neler yapmazdi ki. Öyle de oldu. 

Ikinci dönemine ekibiyle birlikte hizli giren Efsane baskan, vidanjör ile çekilen ve kangren haline gelmis kanalizasyon sorununu, hem de hükümet tarafindan uygulanan siki tasarruf tedbirlerinin hüküm sürdügü bir zamanda planladi ve yapim onayini aldi. Kanalizasyon için  alt yapi sorununu çözdü. Aritma tesisi kurulmasi için ilk adimlari atti, ama tesisin kurulmasi bir sonraki baskana nasip oldu. 

BIRI BABA DIGERI OGUL DIRIM’IN ESERI

Nihat Dirim’in babasi Selçuk Dirim’de Foça’nin eski Belediye Baskanlarindan biriydi.  Türkiye’de turizmin yeni yeni basladigi yillarda, Türkiye'de ve dünyada sözü edilen çok önemli bir tesisi, Fransiz Tatil Köyünü ilçeye kazandirmisti. Babasinin yolundan giden Nihat Dirim’de ondan geri kalmadi. Ikinci Mersinaki’de belediye için saglanabilecek en iyi kosullarla ihale ederek, yap islet devret modeli bile bugün bile Foça’nin yüz aki tesislerinden olan Club Phokaia’nin yapimini gerçeklestirdi. Yapilan bu tesis Foça turizmine çogunlukla yabanci turist getirerek büyük katki saglamaya devam etmektedir.  

Balikçiliga ve balikhaneye hep önem verdi. Foça’nin Akdeniz Foklarini Koruma’da Pilot Bölge olmasina önayak oldu. Sualti Dernegi (SAD) ve Akdeniz Foklari Arastirma Grubu (AFAG) ile tüm Akdeniz bölgesi için önemli çalismalara imza atti. Foça’nin adini aktif olarak uluslararasi platforma tasidi. Bu baglamda Foça’da çok sayida uluslararasi konferans yapildi. 

Çok adaletliydi. Kimsenin hakkini yemedi. Okullara da ibadethanelere de deger verdi, hep destek oldu. Dini, siyasi emellerine alet edenlere söylenirdi. Ama konuyu istismar edenlerden ayri tutar, hiçbir zaman din ile ilgili olarak olumsuz bir söz sarf etmezdi. 

FOÇA SEVDASI ODTÜ’YÜ BIRAKTIRDI

Her seyden önce tam bir Foça sevdalisiydi. Bu sevda yüzünden, Foça’ya uzak kalmaya dayanamadigindan,  Ankara’da ögrencisi oldugu Orta Dogu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kimya bölümünü birakti. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine nakil oldu. Bunu her hafta sonu Foça’da olmak için yapti. 

O yillarda arkadaslariyla konusurken sözü döner dolastirir Foça’ya getirirdi.  “ Foça güzel seylere layik.  Kalici seyler yapmak gerekir” derdi.  Yillar sonra baskan olunca o hayalini gerçek yapti. Foça için faydali olacak olan her projenin altina, gözünü kirpmadan imzasini atti. 

Nihat Dirim’i anlatmak sayfalara sigmaz. 

Foça’ya yaptiklariyla, kattiklariyla, demokrasiye inanci, katilimci durusu,  barisçil söylemleri ve basardiklariyla kitaplara girmeyi çoktan hak eden, herkese örnek olmus, efsane olmus bir baskandir. 

O; genç yasinda dur durak bilmeden çalisarak, her türlü zorlugu asarak, çok sevdigi Foça’ya kalici eserler birakti. Yokluk içinde Foça’ya degerler katti. 

Ve çok erken bir yasta, o da, o güzel insanlar gibi beyaz atina bindi. Bir Nisan ilikliginda, öglenin aksama kosturdugu saatlerde aramizdan ayrildi gitti.

Ben ki; bir ayi askin süre çabalayip, sahibine yetistiremedigim bu satirlari, onun son nefesini verdigi dakikalar sonrasinda tamamlayabildim. Bu yüzden üzüntüm binlerce kez katlandi.  

Sevgili Nihat Baskan. (Niat) Baskan. (Naat) Baskan;

Yakindan taniyan bizler de, Foça tarihi de, gelecek nesiller de seni asla unutmayacak. 

Ruhun sad olsun. 

Huzur içinde uyu…

Sebahattin Karaca