Bu baslik bana ait degil.
Izmir CHP Milletvekili Mahir Polat’a
ait.
Aliaga’da CHP Ilçe Baskani Özlem
Senoguzhan ve Izmir Il Baskani Deniz Yücel ile yaptigi basin açiklamasinda.
Sordugum bir soru üzerine Sayin
Yücel cevap verirken.
Araya girerek katki koymak adina
Izmir Milletvekili Mahir Polat’in kurdugu ilk cümlesiydi.
Bu arada kendisine bir konuda
tesekkür ederim.
En azindan Google da ASBESTIN
ZARARLARI diye yazmis. Önüne ilk çikan bilgiyi bizlerle konusmasi sirasinda
paylasti.
Ne dedi?
“Asbest solumayan insandan Akciger
kanserine soluyanlar 5 kat daha fazla yakalanma riski var. Sigara içenlerin ise
10 kat daha fazla” dedi.
Sayin Yücel’e; “Dünyayi evlere
hapseden Covid’in 1 gr. oldugunu Dünya Salik Örgütü açiklamisti. 1 gr. in yaninda gelen gemide 9 ton oldugunu
söylüyorsunuz. Devasa bir sizin deyiminizle zehir tasiyan gemi geliyor. Iste
böyle vahimken tabi ki kesinlikle gelmesin getirmeyelim. Ancak Izmir’in kalbinde Dev bir bina
yikiliyor. Is makinalari binanin tepesinde betonlari parçaliyor. Son iki katin
yikimi gerçeklesti. Kirilan betonlardan yükselen beyaz toz Asbest. Soluma
yöntemi ile insanlarin cigerlerine giren ayni asbest. Su ana kadar bir önlem
alindigini görmedim. Zira toz bulutu biçiminde Asbest havaya soluyan insanlara sirayet
etti. Bundan sonraki kalan 4 kat için ne tür önlem alacaksiniz. Yikimdan
kaynakli belki de yüzlerce ton Asbest havaya karisacak” dedim.
Cevap saka gibiydi.
Sayin Yücel, “Bir arastirma
yaptirdik. Bina da hiç Asbest yok” dedi. Asbesti alip binanin orasina burasina
sürüldü demedim ki.
Yücel Bey daha asbestin nerede ve
nasil kullanildigini bilmiyor sanirim. Bu cümle ile öyle bir cehalet örnegi
verdi ki.
Dondum kaldim.
O bina da çimento hiç kullanilmadi
mi diyemedim, utandim.
Kullanildiysa o çimentoyu
beyazlatan ve ayni zamanda su geçirmez özelligi saglayan sey asbest diyemedim.
Utandim.
Is makineleri ile kirdiginiz
betonu çimento kullanmak yerine çakil taslarini tükürükle mi birbirine
tutturdunuz diyemedim.
Utandim.
Sayin Polat, “araya girebilir miyim
katki koymak için. Keyfiyet ile zorunluluk arasinda fark vardir.
Izmir Büyüksehir binasi insan
sagligini tehdit ettigi için yikiyoruz.
Gemideki asbest ise bir sirketin
kazanci için geliyor” dedi.
Okurken siz ne anladiniz?
Benim anladigim; Biz dersimize
çalismadik bu konuda aslinda bir bilgimiz yok. Olsaydi zaten hazirlikli
gelirdik.
Bizim yaptigimiz sagliga zarardan
çok siyasi bir karardir.
Bakan Bey geminin getirilmesini
savundugu için biz de muhalefet görevimizi yapip karsisinda yerimizi aliyoruz.
Muhtemelen gemiyi alma ihalesine
girip te alamayan bir firmanin size bu gemiyi yedirtmem arkadas iddiasi ortaya
atilan ve basinda sikça yer alan bir olayin pesinde sürükleniyoruz.
Iste benim iyi niyetle anladigim.
Yoksa sunu demis olamaz;
Abi karistirma isi.
Izmir Büyük sehir binasinin
yikilmasi lazim. Beslenmemizden tuttun da birçok sey nedenli o kadar çok
kansorejen madde soluyoruz ki.
Haklisin Yikim sirasinda yüzlerce ton Asbest
havaya oradan da soluma yöntemi ile tüm Izmirlilerin cigerlerine nüfus ediyor.
Ancak yapacak bir sey yok.
O binanin yeri bize lazim.
Ne pahasina olursa olsun.
Zorunluluk söz konusu.
Gemiye bakildiginda ise bir
sirketin çikari
Eger böyle anlamis olsaydim
Bir dakika Insanin saglikli
yasamindan daha önemli nasil bir zorunluluk olur ki?
Diye sorardim.
Sormadim.
Zira böyle demis olamaz.
Cehalet söyletmistir.
Asil üzücü olan ise parlamento
yoluna hazirlanan ve hala mevcut bir parlamenterin
Böylesine gaf dolu.
Bilgisizce bir açiklama için
Aliaga’ya gelmeleri.
Özrü kabahatinden büyük açiklama
yapmalari.
Yazik ki!
Ne yazik.