Her canli gibi insan da yasamaya, varligini sürdürmeye programlidir. Silah sanayisinin savas stratejisi ki buna nükleer silahlarin kullanilmasi da dahil iken yasanan endiselerin yanina insanlar, tarafindan bir baskasi (hem de nur topu gibi) ekleniverdi.
Neymis o ? diye sorabilirsin!
Olumsuz senaryolarin gerçeklesmesi artik muhtemel olmaktan çoktan çikti. Farkinda isen; artik ‘Olasi olaylari göz önüne al’ demenin bir faydasi yok.
Yasiyor ve tanik oluyorsun. Habil ile Kabil’in bir baska, sürümüne.
Baslangiçta ilahi güç tarafindan devami saglandi bilirsin.
Ya simdilerde iklim degisikligi ile.
Harç bitiyor mu?
Önlem alacak ve degisecek toplumu birak, yeterince varlik, yaratik, kalip kalmayacagi bile meçhul.
Belki mikro organizmalar.
Önce dereler kurudu,kurutuldu,sira göller de,hemen ardindan çöllesme,atalarindan bilirsin.Orta Asya dan niye göçülmüstü. Sadece biz de degil .
Her yerde çöllesme… Afrika’nin kuzeyi Arap çölleri…
Çöllesen Anadolu.
Çare:
Toplanalim bir araya gelelim.
Geliyorlar, geliyorlar. Geçtigimiz yil, iki yüz bes devlet istirak etti mi?
Etti.
Sonuç.
Fiyasko.
insanin ortaya çikip dogayi alt etme, ona egemen olma hirsi ile çigirindan çikarip sebep oldugu iklim degisiklikleri,
Dünya’nin dogal bir düzenidir.
Bunu saglayan da dünyanin astronomik yapisidir.
Birak, göktasi kuramini, yanardag kuramini.
Esas olan ne?
Bagimlilik .!
Kime göre; Wilson Schaef’in, bahsettigi bagimlilik, kumar, alkol, uyusturucu, is, aci, seks filan degil Petrol.
Petrol e bagimlilik ve yeni sistem.
Her gün, ekolojik ve toplumsal felaketler savas ve yitirilen hayatlar pahasina elde edilen 90 milyon varil petrolü yutmadan yoluna devam edemeyecek durum gelmis bir yasam ve düzen.
yüzyil sonunda fark edilmis,
Fosil yakitlarin küresel isinmaya olan etkisi gerçekte 1896 gibi erken bir tarihte kesfedilmis.
Kömür, petrol, dogalgaz ve otomobil lobilerinin güdümündeki bir ilgisizlik, inkar ve örtbas etme dönemleri ardindan, yüzyillarinin sonunda iklim bilimcilerinin tamami
Dünya atmosferinin isindigini, bunun sebebinin fosil yakit tüketimi oldugunu, fosil yakit bagimliliginin, atmosferde ki karbondioksit oraninin yüzde elli artirdigini ve sera etkisi ile ortaya çikan, dünyanin ortalama sicakliginin tehlikeli bir biçimde yükseldigini bilmeyen kaldi mi ?
Küresel isinma en yüksek olarak 1990 lar da görüldü ve devam etmekte.
2100 yilina kadar sicaklik artisi, 1,5-2 derece arasinda tutulabilirse, ne ala.
Yoksa….!
Kyoto protokolü çözüm olamiyor.
Paris’ te toplandilar, iki yüz kadar ülke temsilcilerinden.
Baskan, Donald Trump; Çekiliyoruz.
Paris anlasmalari, Biz’siz de devam edebilir.
Eskilerden George W. Bush’ o da imza koymamisti.
Sadece Mr. Obama; 2025 yilina kadar yüzde 26 ile 28 oraninda geri çekmeye çalisacaklarin ifade etmisti.
Neyi çekecekler di ?
Atmosfere salinan karbondioksit oranini daha alt seviyelere ki,
Isi artmasin.
Wolfgang Sachs Iklim politikalari uzmani Wuppertal Enstitüsün den; Atmosferin, yakilan fosil yakitlarin atigi olan CO 2 (karbondioksit) için bir atik deposu olarak kullanilmasi Sanayi toplumunun 150 yillik geçmisi, bu deponun dolmasina hatta tasmasina sebep olmustur.
Baska bir deyisle atmosfer daha fazla karbondioksiti kaldirabilecek durumda degil ve bu durum küresel isinmaya sebep oluyor.
Sera gazlari ve karbon salinimi, yüzde elli azaltilmali.
Psikologlar der ki; Insan beyninin, insanin maruz kaldigi sonsuz karmasik uyarilar dizgesini isleme kapasitesi oldukça sinirlidir. Bunun neticesi olarak kestirme yollar ve pratik kararlar gelistirir ve bunlar genellikle olumu sonuçlar verir. Fakat hatali kararlar vermemize de yol açabilir. Bu sekilde kestirme yollara dayanmanin bir sonucu olarak, Insanlar rasyonel seçimlere uygun olmayan kararlar alabilirler.
Yani, 1945 ler de. Baslarina, Nagazaki ve Hirosima da atom bombalarini yinen çekik gözlü kardeslerimiz, saskinliklarinin ardindan sagliklarina kavusunca kuzey kutbu buzullarinin altina dalip, buzullardan koparabildiklerini siseleyip, Okyanus kaynakli saglikli ve sifali suyu yüksek bedellerle pazarliyor ve tüketiyor iseler,
Beynin dogru karar verdigine sermaye olarak evet diyebilirsiniz de.
Netice de?
Buzullarin altini oyup, okyanus sularinin isinmasina, buzullarin çözülmesine çanak tutmus olmak,
Eee, düsün istersen.
Düsün. Kyoto neden etkili olamiyor diye.
Mr. Trump, seçmenleri ve vatandaslari için sikinti istemiyor.
Silah sanayisi çökmesin, hem niye çeksin onca siparis varken.
Deve sahiplerinin kum taneleri kadar çok mangirlarini çekmek gibi ihtimallere karsi gelistirilen senaryolar her zaman hazir degil mi?
Hasmetlinin sarayinda, hep birlikte ziplarken kiliç sallarsin kameralara karsi,
Hooop, üç yüz milyar cepte.
Bizim finans sektörü sarsinti geçirmesin.
Atmosfer isinirsa ne olur ki?
Bize ‘’bi sey olmaz’’.
Altida bir, üstüde yerin.
Kurbagalar da ayni seyleri düsünmüs olmalilar, soyu tükenen diger canlilar gibi.
Isin asli, karada sinirlar, deniz de kita sahanligi, gökte hava sahasi, sinirlar da nöbetçiler, denizler de sahil koruma, gökler de devriye uçuslari, nelere karsi, izinsiz geçislere.
Karbondioksit, sera gazlari sicak soguk hava akimlari, simsek ve bulutlar pasaport tasiyorlar mi ?
Alçak basinç, yüksek basinç, hava akimlari
-kist kist-
Dedigin de, yön mü degistiriyorlar.
Istikbal Göklerdedir.
Kimin sözüdür hatirladin mi ?
Hezarfen Çelebi, kanat takip Üsküdar’a uçarken, sarayin ulemasi: Tekin olmayan bu adami sürün Fizan’a feryadini duymadin tabii.
Peki, Nuri Demirag’in uçaklarini Nu D-36-38
Fabrika niye kapandi. Demiryollarini, parasütlerini hatirlar misin ?
Treni kaçirdilar.
Sinava yetisemeyen ögrenci gibi kapida kaldin.
Sanayisi gelismemis yada gelismekte olan uluslar, fosil yakit ve sera gazi salmasinlar, iklim degisikligi yasanmasin, sicaklik artmasin, bu yüz yilin sonuna kadar, 3.5 ila 4 derecelik artis her türlü yasamin sonu olabilir.
Fakat. Ben hariç.
Kim bu. Ben ?
Nikaragua ve Suriye degil, katilmadilar.
Baskanin danismanlarindan Tesla’nin CEO’u Elon Musk: Baskanin danisma kurullarindaki görevlerimden ayriliyorum. Paris anlasmasindan ayrilmak ne ABD ne de dünya için iyi degil.
Diyerek istifa eden, degil.
Bu karar bizim gibi kendilerini dünyamizin korunmasina adamis insanlari durduramaz.
Diyerek karsi çikan, Angela Merkel’ de degil.
1492 yilinda Amerika kitasini kesfeden ister, Kristof Kolomb, ister Amerigo Vespucci olsun onlarda degil.
Niye?
Zira, bunlar beklenen Mesih degiller.
Lakin, Iblis hiç eksik olamamis.
Birlikte inmisler.
Hz.Adem’den beri o da mevcut.
Kovboy’a gelince, onun derdi yok.
O yola revan olacak
Nereye mi ?
Yeni evine, Mars’a ya da, her nereye ise…
Simdi, zamanidir.
‘Yanki go home.’ Demenin.
Adettir bizde, el sallarken ardindan su dökmek.
Evet, bulurlarsa, tabii, dökerler.
Torunlar…
