Zamanlama çok önemli.
Basariya giden yolda, hayatin her dilimin de.
Zamanlama, çevresel faktörler, vs. dikkat edilmeli.
Edilmeli ki basari gelsin.
Bir örnekle açalim.
Geçen hafta Foça’da bir yangin çikti.
Daha safak dogmamis, her yer karanlik.
Poyraz çok kuvvetli esiyor.
Birden bilinmeyen bir sebeple, Foça’yi sarip sarmalayan.
Muhtesem manzarasi ile insani büyüleyen tepeler gün dogmadan alev içinde.
Öncelikle tüm Foçalilar panikte.
Sosyal Medya da veryansin yapiyorlar.
Agaç dikme kampanyalari bile düzenlemeye kalktilar.
Bu durum bir iki gün sürdü.
Sonra mi?
Her yer süt liman.
Unutuldu, gündemden çikti.
Konu kapandi.
“Yahu nasil çikti bu yangin”
Sorusu abuk sabuk cevaplarla geçistirildi.
Herkes uykudayken baslayan yangin tam da olmasi gerektigi gibi planlanan alani bi güzel temizledi.
Simdi o araziye zeytinlik alan ya da orman gibi cins tahsislerinin bir önemi kaldi mi?
Ikinci asama da bu tür özelligini yitirmis arazi damgasi yer mi?
Yer.
Birkaç yil Devletin ilgili organlarinda yazismalar yapilir.
Ardindan.
Hop!
Bi bakmisin.
3- 5 yil sonra beton yiginlari yükselmeye baslamis.
Yangini çikaranlari tabi ki onaylamiyorum ama tebrik ediyorum.
Kusursuz is çikardilar.
Foçali uyuyor, bunda sikinti yok.
Yok da yangin çikinca devlet uyumuyor.
Helikopterler, itfaiye ile müdahale ediyor.
Sabahin 05.30 cam kirigindan ( artik nasil bir cam kirigi ise)çikan yangin rüzgârin etkisiyle de sen “agzim di- burnum du” diyinceye kadar Üsküdar’i çoktan geçti.
Iyi uykular Foça.
Uyu sen uyu.
Siz gidin, barlarda restoranlarda kahvehaneler de egonuzu besleyin.
Her halti bilen “ ben var ya ben” diye baslayan cümlelerinizle goy goyun dibine vurun.
Yaptiginiz, yapacaginiz bir sey de yok zaten.
Uyu sen uyu.
Çok güzel uyuyorsun.
