Foça’nın başına gelmiş en büyük felaketin adı olmaya başladın.
Foça Belediye Başkanı değil.
Sanki; zalim kraliçe.
Yoğun yağışlardan kaynaklı toplatılmamış olan çalı çırpı yığınları derelerin ağzını tıkıyor.
Utanmadan arlanmadan da öncesinde çevresel atıkları toplamaya cam diye Foçalı ‘ya bir anlamda racon kesiyorsun.
O toplatılmayan çöp yığınları derelerin ve suyun geçiş noktalarını tıkıyor.
Adeta doğal barajlara dönüşüyor.
Sonu felaket.
İki can kaybediyoruz.
Biri Narezen mevkii de olunca ölüm haberini saklıyorsun.
Bir hafta sonra ben haber yapınca başsağlığı mesajı yayınlıyorsun.
Daha yeni göreve başlamış CHP İl Başkanı ve İzmir Büyükşehir birim amirleri çalışanları ile sahada.
Belediye binasında buluşuyor.
Sen Belediye binasına, İl Başkan'ın oda da.
İzsu itfaiye yetkilileri oda da İlçe Başkanın oda da
Sen odaya geliyorsun.
Nezaketen senin bir bakıma da neden olduğun felaket için neler yapılacağı konuşulacak.
Sen kır kahvesine gelmiş gibi geçip uzak bi nokta da oturuyorsun.
Küstahça.
Saygısızca.
Bende oradayım.
Her şey yolunda gidiyormuş, hiçbir sorun yokmuş gibi Bir Foçalıyı, üstelik gazeteciyi Belediye binasından kovuyorsun.
Belediye binası babanın malıymış gibi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel , “ Belediye başkanları bu seçim döneminde taraf olmayacak” demesine rağmen.
Mevcut İlçe Başkanı seçim kaybetmesi için elinden ne geliyorsa yapıyorsun.
Meclis Üyesini, Üstelik kendi partinin meclis üyesinin arazi satışları ile alakalı red oyunu kullanacağını söylemesi üzerine demediğini bırakmıyorsun.
Konuşma hakkını engelliyorsun.
Senin de dolaylı olarak neden olduğun afet sonrası İlçe binanıza CHP İL Başkanı geliyor.
Bir vatandaşın, yarattığın parti içi düşmanlıklar ve itina ile beslediğin nefret duygusu dışında yeni bir şey görme şansı yakalayınca.
İl Başkan’ına,” Hoş geldiniz, bu gelişinizle Belediye Başkanı ve İlçe Başkan’ını bir arada görmek bizi mutlu etti” demesi üzerine
Kıyameti koparıyorsun.
Vatandaşın ne provokatörlüğü ne hadsizliği ne de terbiyesizliği kalıyor.
Kaldı ki vatandaş gönlündeki gerçeği yani CHP içerisinde bir barış ortamı olması temennisi ile sevincini dile getiriyor.
Bu bile sana batıyor.
Ardından toplantı anında CHP Gençlik Kolları Başkanı misafirlere çay dağıtıyor.
O genci azarlıyorsun.
Ben konuşurken çay dağıtamazsın. Diyorsun.
O kadar insanın içinde gururunu kırıyorsun.
Hadsiz de sensin terbiyesizde.
Sen nesin, kimsin.
Artık çözemiyorum.
Vatandaşa bağırıp çağırıp Belediye'den kovuyorsun.
Meclis Üyene Bağırıp çağırıp.
Mecliste konuşma hakkını kullanmasın diye mikrofonu kapattırıyorsun
Gençlik kolları Başkanını misafirlerin içinde azarlıyorsun.
İl başkanı daha dün Foça İlçe binasında son derece nazik ifade ile konuşan vatandaşa karşı.
“Beni niye savunmuyorsun Başkan” diye çemkiriyorsun.
Sen gücünü nereden alıyorsun ya.
Bir de hele.
Belliki Foçalıdan, İlçe teşkilatından ya da İzmir İl Başkan'ından almıyorsun da
Kimden alıyorsun da.
Bu kadar müdanasız kavga edebiliyorsun.
Seni kim aday yaptı.
Belli ki CHP'nin adayı değilsin.
Kimin adayısın da bu kadar ölçüsüz ve saygısızca önüne gelene kükrüyorsun.
Bir de hele.
Seninle Foça kaybediyor.
Foçalı kaybediyor.
Foça CHP kaybediyor.
İzmir CHP'de dolaylı olarak kaybediyor.
Kim kazanıyor?
Söylesen de öğrensek.
Bu ne hadsizlik.
Okuyucum, bu ne ya?
Demesini duyar gibiyim.
Olmaz böyle şey diyorsunuz değil mi?
Bunlar daha bir kaçı.
Xxxxxxxxxxxxxxxx
Sen bir söyle bakalım.
Düşünüyorum da;
Foça’ya seni Belediye başkanı adayı yapanlar ne dediler?
Foça’ya git.
Foça’nın üzerinden öyle bir geç ki feleklerini şaşırsınlar.
Foça’da herkes ile kavga et.
Esnafla, vatandaşla, partili ile ve hatta CHP İlçe Başkanıyla da.
Öyle bir Foça’nın içine et ki.
Seninle uğraşmaktan biz Foça’yı yağmalarken.
Bizimle ne uğraşacak mecalleri kalsın.
Ne de biz akıllarına gelelim.
Böyle mi dediler?
Bir söyle Allah’ını seversen.
Son Meclis görüşmesini izliyorum.
Sorun yatırım ve borçlar.
Tek çıkış noktası Arazi satmak.
Başka hiçbir şey yok.
Bak ne diyeceğim Cahil cühela;
Hiçbir şey bilmiyorsan ki bilmiyorsun.
Bu açık ve net.
Öğren sor soruştur.
Bak sana yardımcı olayım.
Gökhan Demirağ döneminde 750 bin liralık birlik beraberlik yemekleri yapılırken. O dönem (2010-2011 yıllarında) Birgi Belediyesi’nin 500 bin lira bütçesi vardı.
Dönemin CHP’li belediye Başkanı 2009-2014 yılları arasında beş kuruş borçlanmadanirgi adına tam 48 proje bitirdi.
Kınık küçük bir kasaba iken son on yılda modern bir kasaba çıkartan belediye başkanı da aynı yöntemleri kullandı.
Parası yoktu..
Şimdi Foça’nın arazi satışına ihtiyacı yok.
Biraz akıl, birazda konusuna uzman kişilerle Foça değil borçla anmak para basar.
Bu arada Ak Parti’den bir meclis üyesini de arazi satışları için koltuk değneği yapmışsın, tebrikler.
Yapmayacanız mı?
İkinci önerim yaverlerini yandaşlarını topla.
Hatta sen Foça’nın bir anlamda içine ederken sesini çıkarmayan meclis üyelerini ve Şu değnekçini de alın.
Uzun bir tatile çıkın.
Hatta üç yıl boyunca dönmeyin. Şu Dışarıdan getirdiğin bürokratlarını da ihmal etme.
Gidin ya.
Foça’yı Foçalılara bırakın. Belediye de yeteri kadar donanım sahibi çalışan personel var.
Kısım amirleri, muhtarlar ile omuz omuza verip çiçek gibi bir Foça ortaya çıkarırlar.
Gidin Öyle bir gidin ki.
Gittiğiniz yerde o kadar mutlu olun ki
Gidişiniz olsun.
Dönüşünüz olmasın