Bir gerçeği görmemiz gerekir.
Cephe savaşları bitti.
Yeni Dünya düzeninde artık cephe savaşları bitti.
Şu an da sürenler mi?
Stoklarda imha edilmeyi bekleyen pahalı savaş araçlarını paraya çevirmek adına bir yerlere.
Birilerinin üzerine döküyorlar.
Ardından da barış elçisiymiş, yardım severmiş görüntüsü ile ortalıkta görünüyorlar.
Koyun postuna bürünmüş kurtlar misali.
……………………………
Bundan böyle savaşlar, virüslerle yapay depremlerle devam edecek.
Fay hattında biriken enerjinin tetiklenmesiyle kıyameti koparma.
Maraş’ta Adıyaman ve Hatay’da olduğu gibi.
Şu anda yaşadığımız şey, Deprem uzmanlarına göre.
Dünya’nın kuruluşundan bu yana yaşadığı en büyük kara depremlerinden biri.
Corona denen illet, ne kadar doğal veya Allah’ın işiyse.
Maraş’ta yaşanan felaketinde
O kadar doğal ya da Allah’ın işi olduğuna inanıyorum.
Son 10 günde yaşananlara bir bakarsanız.
İddiaların komplo teorisinden fazlası olduğunu göreceksiniz.
Kısaca bir bakalım;
2 Şubat’ta ani bir kararla İstanbul’daki konsolosluklar kapatılıyor.
Gerekçe, terör saldırısı.
Oldu mu?
Hayır.
Aynı gün İstanbul’a bir Amerikan savaş Gemisi demir atıyor.
Bayrağı olması gerekenden kat kat büyük.
Türk Bayrağı ise olması gerekenden çok küçük.
Kime ya da kimlere ne mesaj veriliyorsa.
5 Şubat’ta Türkiye’nin 18 bölgesinde deprem oldu.
Tuhaf bir durum, anlam verilemiyor.
6 Şubat’ta Felaket başlıyor.
Amerikan uçak gemisi, üzerinde onlarca savaş uçağı ile Ak Deniz’de kıyılarımıza yanaşıyor.
Savaş uçakları kime, nasıl yardım edeceklerse.
Bu arada CIA yetkilisi Henry Barkey’in “Seçimlerde Türkiye’ye askeri müdahale düşünülmeli” diyor.
Öte yandan “Deprem ile geldiler, Deprem ile gidecekler” naraları atılmaya başlıyor.
Birileri AFAD ekiplerine yanlış koordinatlar vererek Kurtarma operasyonlarını geciktirmeye çalışıyor.
Öte yandan depremden birkaç gün önce bazı soysuzların ses kayıtları sosyal medyaya düşüyor.
“Savaş başlıyor” diyorlar.
Maraş’ta en az 7.4 büyüklüğünde bir deprem olacak diyorlar.
Adına komplo teorileri dedikleri bilgiler havada uçuşuyor.
Maraş’ta yaşanan felaket ile alakalı Japon Bilim adamları.
Ülkelerinde olan 9 şiddetinde depremin 10 katı daha şiddetli olduğunu ifade ediyorlar.
………………………………………..
11 Ocak’ta kaleme aldığım yazımda; “herkes sahada” diye bir cümle kurmuştum.
Ülkemizde kaos, siyasi cinayetler ve ekonomiyi çökertme çabalarına değinmiştim.
Maalesef hepsi de oldu.
Artık şu uykudan uyanma zamanı.
“o “ cu, “ bu” cu olup.
Birbirimizin gözünü çıkarmaktan vazgeçelim.
Uyanma zamanı.
Önce olup biteni bir araştırın.
Size sunulanı değil.
Asıl sunulmayanı, gizleneni bulmaya çalışın.
………………………………………….
Yeni tehlikelerin kokusunu alıyorum.
Korkarım, daha biz bu depremin yaralarını saramadan terör eylemlerini de başlatabilirler.
Bir olun.
Diri olun.
Önce şu felaketin yaralarını saralım.
Ondan sonra çıkartılacak bir göz varsa.
Onu hep beraber çıkartırız.